15 Ocak 2014

2014'ün Beklenen Filmleri - II

Listenin ilki ve geçen seneden devredenleri buradaydı : 2014'ün Beklenen Filmleri - I

Bu liste ilk defa duyulan ve 2014 içinde vizyona girmesi beklenen filmleri. Bakalım bunlardan ne kadarını izleyebileceğiz.





"Birdman"
Sinopsis: Süperkahraman filmlerinde oynayan ünlü bir yıldız kendini bir Broadway oyununa sokturmaya çalışınca olanlar.
Bilinmesi Gerekenler:   Alejandro Gonzalez Inarritu ve komedi hiç bir araya gelemeyecek iki şey gibi duruyor.  "Amores Perros," "21 Grams," "Babel" ve "Biutiful," gibi ağır dramalardan sonra buna soyunması iyice ilginç. Michael Keaton başrolde kendisini Bat-Man sonrası duraklaması gibi Süper Kahraman başrolü oynuyor.
Naomi Watts, Emma Stone, Zach Galifianakis, Edward Norton ve Amy Ryan kadronun geri kalanı.   Filmin Cannes'a yetişmesi bekleniyor.


 “Inherent Vice
Sinopsis: In 1970'lerin California'sında keş dediktif Larry "Doc" Sportellokayıp bir kızı arar.
Bilinmesi Gerekenler:  Thomas Pynchon'ın aynı adlı romanından karanlık, saykodelik bir hikaye. Paul Thomas Anderson çekiyor ve  “The Master” dan ekürisi Joaquin Phoenix'i başrole koyuyor.  Owen Wilson, Katherine Waterston, Martin Short, Reese Witherspoon, Jena Malone, Benicio del Toro eşlik ediyor. 



Interstellar
Sinopsis: Bilimadamımız bir solucan deliğinden diğer boyuta geçmeye çalışıyor.
Bilinmesi Gerekenler:  Steven Spielberg'in yıllarca farklı varyasyonlarda denediği uğraştığı proje Christopher Nolan'da kaldı. İşi aldıktan sonra Spielberg'in senaryosunu neredeyse komple değiştire Jonathan Nolan ilgi çekici bir iş yaptılar gibi.  Matthew McConaughey, Jessica Chastain, Casey Affleck, David Oyelowo, Ellen Burstyn, Matt Damon gibi isimler Michael Caine ve Anne Hathaway'e katılıyor. Gösterimi kasım başında.



Knight Of Cups” / ”Untitled Austin Music Scene Movie”  /  ”Voyage Of Time

Sinopsis:  
"Knight of Cups" :Bir adamın ün, günah ve aşırılıkları üzerine bir film. 
Untitled Austin Music Scene Movie”: İki ayrı aşk üçgenine odaklanan bir fil.
Voyage Of Time”: Evrenin varolşu ve yokoluşu üzerine bir film.
Bilinmesi Gerekenler:   Bu 3 filmde Terrence Mallick'ten.  “Knight Of Cups” ve  The Austin movie filmlerinde Ryan Gosling, Rooney Mara, Cate Blanchett, Christian Bale, Natalie Portman, Isabelle Lucas ve daha bir çoğu yer almakta. Zaten herkes ölmeden bir Mallick filminde oynama derdinde. Ne zaman yayınlanacak. Aceleye gerek yok üçünün de çekimleri bitti ve Mallick onay verince oynar. Bence festivallere sıralar bunları.


"Gone Girl"
Sinopsis: Nick ve Amy Dunne mükemel çift gibi görünmektedir. Ama Amy kaybolunca ilk şüpheli Nick olur. Gerçekten o mu yapmıştır herşeyi.
Bilinmesi Gerekenler:  Gillian Flynn'in aynı adlı kitabından uyarlamanın yönetmeni David Fincher.  Ben Affleck ve  Rosamund Pike başrollerde.
Ekim başı vizyonda Amerikada.




 "While We're Young"
Sinopsis: Kırklarındaki bir çift yirmilerindeki bir çift ile tanışır ve kendi geçmişlerine tanık ettiklerini düşünürler.
Bilinmesi Gerekenler:  Noah Baumbach Frances Ha'daki yıldızı Greta Gerwig'i alamamış. Ben Stiller ve Naomi Watts yaşlı çiftiken Adam Driver ve Amanda Seyfried genç çifti oynuyor.  






"Noah"
Sinopsis: Sıradan bir adam tanrının gazabından korunmak için ailesini, inan insanları ve her hayvandan 2 tanesini bir gemi yapıp içine koyar. Nuh işte ya.
Bilinmesi Gerekenler:   15 milyon bütçeli filminiz 300 milyon kazandırıp 3 oscar adaylığı alırsa bu sefer über bir bütçeyle büyük işlere kalkarsın. Darren Aronofsky bile olsan. Russell Crowe, Jennifer Connelly, Anthony Hopkins, Ray Winstone, Emma Watson başrollerde. Mart 28 vizyon tarihi.


"The Rover"
Sinopsis: Savaş kaynaklı bir finansal çöküşün olduğu gelecekte bir adam çalıntı bir arabayla kargosunu Avustralya çöllerinden geçirmek zorundadır.
Bilinmesi Gerekenler: “Animal Kingdom” ın yönetmeni David Michod başrolleri Robert Pattinson ve Guy Pearce'a veriyor. MAchiel Mann-Herzog karışımı bir şey çıktı deniyor.






"Winter Sleep"
Sinopsis: Aktörlüğü bırakıp, eşi ve boşanmış kız kardeşi ile Anadolu küçük bir otel işleten Aydın, kışın gelmesi ile sıkılmaya başlar ve gitmeye karar. Kavgalar da böyle başlar.
Bilinmesi Gerekenler:  Başrolde Haluk Bilginer, Melisa Sozen ve Demet Akbag var. Film için NBC "kış uykusu filmi insanları anlatmaktadır ve anadolu’da geçen bir dramdır. kış dönemi kapadokya bölgesinde bir çok çekim gerçekleştirdik. çeşitli coğrafyalar, insanlar ve portreler, kimi zaman karlı kimi zaman bulutlu ve nadiren güneşli havalarda çekilmiş kareler barındırmaktadır."  Bir Zamanlar Anadolu'dan sonra beklentiler yüksek. Film çok büyük destekle devasa bir bütçeyle çekiliy dedikoduları aldı gitti. Ama bu kadar bilinen pahalı oyuncuyla oynamak enteresan gerçekten.



“The Cut”
Sinopsis: türkiyeci olarak türkiye'ye gelen bir almanın, bingöl'de oto elektrik tesisatı üreten bir fabrikada çalışırken dil ve kültür kaosu içinde yaşadığı zorluklar devrik zaman kurgu öyküsüyle izleyiciye sunuluyor
Bilinmesi Gerekenler:  fatih akın'ın aşk ölüm ve şeytan üçlemesinin son filmi. Bu sefer alışıldık kadronun da dışına çıkıp Tahar Rahim (un prophette, le pesse) ile çalışıyor. Filmin Anadoludan kaçmaya çalışan Alman'ın başına gelen trajediler ağır gelecek gibi hepimize.



Two Days, One Night
Sinopsis: İki gün ve bir gece boyunca  30 yaşındaki Sandra kocasının yardımıyla tüm kasabayı arayarak iş arkadaşlarının ayarladığı bonusları toplayarak işini korumaya çalışır.
Bilinmesi Gerekenler:   Dardennes Biraderlerin Hollywood'a film çekmeye gitmesi bile yeterli Marion Cotillard ve Fabrizio Rongione (“Rosetta,” “Lorna’s Silence,” “The Kid With The Bike”) ekonomik kirizin etkilerini gösteren filmin başrollerinde.



"Cyber"
Sinopsis:  Kötü niyetli korsan hacker grubu borsaya bir saldırı düzenler ve Amerikalı ve Çinli görevliler hapisteki bir adamı salarak bu durumu düzeltmesini ister.
Bilinmesi Gerekenler:  Michael Mann  "Public Enemies"ten bu yana bir şekilde çekmedi pek çok proje sonrası 5 senedir ilk filmiyle geliyor. Thor"un yıldızı Chris Hemsworth ve Viola Davis'a Tang Wei ve Leehom Wang katılıyor oyuncu olarak. Filmin 2015'e sarkma ihtimali varmış.




"Sils Maria"
Sinopsis: Bir aktris onun rolüne kapan genç rakibi tarafından obsesyona dönüşür.  .
Bilinmesi Gerekenler:   "Carlos" ve  "Something In The Air"in yönetmeni Olivier Assayas' bu sefer İngilizce film çekiyor. Başrollerde Juliette Binoche ve Chloe Moretz, Kristen Stewart, Bruno Ganz, Daniel Bruhl  var. Filmin Juliette Binoche'u oynayan Juliette Binoche hakkında olduğu söyleniyor.




 "The Monuments Men"
Sinopsis: İkinci Dünya savaşının başlamasıyla bir takım Nazi'lerin elinde bulunan sanat eserlerini kurtarmaya çalışır.
Bilinmesi Gerekenler:   George Clooney yine beraber yazıp prodüktörlüğünü yaptırdığı Grant Heslov ile birlikte. Kadroda ise  Matt Damon, Cate Blanchett, Bill Murray, John Goodman ve Jean Dujardin var. Berlin Film Festivaline yetiştirmek istiyorlarmış.




"Exodus"
Sinopsis: İsrailoğullarını mısırlı Firavundan kurtaran Musa'nın hikayesi.
Bilinmesi Gerekenler:   Ridley Scott  "The Ten Commandments"ten bu yana en hareketli aksiyonlu Musa filmini çekiyor. Başrolde (Aronofsky'nin Noah'ında oyamayı reddeten) Christian Bale var. Joel Edgerton,  Aaron Paul,  Sigourney Weaver , John Turturro, Ben Kingsley yer almakta. Aralık ayında vizyona girecek.


"Jane Got A Gun"
Sinopsis: Eski batıda bir kadın kocasını belalı bir çetenin elinden kurtarmaya çalışır.
Bilinmesi Gerekenler: Film sahne arkasındaki drama kadar iyiyse iş yapar deniyor. Filmin yönetmeni Lynne Ramsay (“Ratcatcher”)hiçbir açıklama yapmadan filmi bırakıp gidince filmin yapımcı Natali Portman Gavin O’Connor (“Pride And Glory”)'ı koltuğa oturtmuş. Bradley Cooper, Jude Law ve Michael Fassbender kadroya sokulamayınca Jole Edgerton Ve EwanMcgregor'a kalmış. Portmna çok uzun zamandır ısrarlı bu filmi çekmek istiyor diye bile izleme listesine alınır.




"Magic In The Moonlight"
Sinopsis: Güney Fransada 1920'lerde çekilen bir romantik komedi çekimleri.
Bilinmesi Gerekenler:   Başrollerde Emma Stone, Colin Firth, Marcia Gay Harden ve Jacki Weaver. Blue Jasmin'deki Cate Blanchetten sonra bir kadın performansı daha bekleniyor. Woody Allen Midnight in Paris ten sonra yine ALtın Çağa doğru gidiyor. Dönem filmi sevmeyen ben bile izleyebilirim.





How To Catch A Monster
Sinopsis: Bekar bir anne yeraltında kaybolan oğlunu arar.
Bilinmesi Gerekenler:  Ryan Gosling'in hem yazıp hem yönettiği filmde başrolleri  Christina Hendricks, Matt Smith, Saoirse Ronan, Eva Mendes paylaşıyor. Filmin cinsellik sahnelerinin çok olduğu söylenmekte. Refn birlikteliği sonrası bu filmin o dozda olduğunu düşünmekteyim.






"Boyhood"
Sinopsis: Bir çocuğun 6 yaşından 18 yaşına kaar olan hikayesi ve ailesinin boşanmadan öncesi ve sonrası çocuklarıyla ilişkisi anlatlıyor.
 Bilinmesi Gerekenler : Richard Linklater yçnetiyor ve Ethan Hawke ve Patricia Arquette var. Film değişik olacak deniyor. Zira 2001'den beri oyuncularla her yil bulusarak cektigi film, "cocugun" kucuklugunden universiteye girmesine kadar gecen 12 yillik zaman diliminde bosanmis annesi ve babasiyla olan iliskilerini yalanci-belgesel seklinde anlatacakmis




“How To Train Your Dragon 2”
Sinopsis:  "How To Train Your Dragon," dan beş yıl sonra Vikingler ile Ejderhalar uyum içinde yaşamaktadırlar taki bir mağaranın içinde başka bir ejderha bulana kadar.
Bilinmesi Gerekenler : Anlatacak bir şey yok. İlki benim için çok çok güzeldi. Bence altmetnini iyi okuyamayan çok kişi de vardı ama neyse. Filmde seslendirmeleri Jay Baruchel, Gerard Butler, Craig Ferguson, America Ferrera, Jonah Hill, Kristen Wiig yapıyor. Kit Harington, Djimon Hounsou ve Dragon Rider sesiyle Cate Blanchett var. Haziran ayında vizyonda olması bekleniyor.




“The Gunman”
Sinopsis: Bir gizli servis ajanı mutlu mesut emekli olacam derken büronun kendisni ortadan kaldırmak için birilerini gönderdiğini farkeder.
Bilinmesi Gerekenler:  Luc Besson'ın Taken ile Avrupada aksiyon kullanmaya başlamasıyla ardı geliyor bu türlerin. Pierre Morel  “The Prone Gunman,”isimli romandan Sean Penn, Idris Elba, Ray Winstone ve Javier Bardem oynuyor.




“The Interview”
Sinopsis: Hareketli Talk Show sunucusu ve yapımcısı kendilerini uluslararası bir suikastın içinde buluverirler.
Bilinmesi Gerekenler: “The Pineapple Express” teknik ekibi eksi  Judd Apatow;  “This Is The End” eksi ünlü yıldızlar. . "The Interview" Seth Rogen ve James Franco oynuyor ve yine Evan Goldberg ile Rogen Yönetiyor. Ekim ayında vizyonda görünüyor.





 
 "Squirrel To The Nuts"
Sinopsis: Eski fahişe yeni Broadway aktrisi oyunun yazar ve yönetmeniyle ilişkiye başlarsa.
Bilinmesi Gerekenler:  "The Last Picture Show" ve "Paper Moon" gibi filmlerin yönetmeni Peter Bogdanovich 13 yıl sonra tekrar film çekiyor. Wes Anderson ve Noah Baumbach yapımcı koltuğunda. Owen Wilson,  Jennifer Aniston, Rhys Ifans başrollerde. 2015'e sarkma ihtimali var diyorlar.



Sin City: A Dame to Kill For”
Çok bahsedecek bir şey yok. Sin City işte.

Bilinmesi Gerekenler: Robert Rodriguez yönetiyor. Jessica Alba, Jaime King, ve Bruce Willis kadrosuna Josh Brolin, Joseph Gordon-Levitt ve Juno Temple ekleniyor. Ağustosta Vizyonda.







A Most Wanted Man
Sinopsis: Müslüman bir Çeçen kaçak yollarla Hamburg'a mülteci olarak kaçar ve orada ulsulararsı bir terörist olarak yakalnır.
Bilinmesi Gerekenler:  "The Constant Gardener" ve "Tinker Tailor Soldier Spy"  gibi kitapların yazarı John le Carré belliki Hollywood tarafından sevilmiş. Kitapları bir bir filmleştiriliyor. Eski fotoğrafçı yeni sinemacı (yeni mi) "Control" ve "The American," gibi filmlerin sahibi Anton Corbijn yönetmen koltuğunda. Rachel McAdams, Robin Wright, Philip Seymour Hoffman, Willem Dafoe, Daniel Brühl ve Nina Hoss başrollerde. KAdro komple çok iyi.




 
"Leviafan"
Sinopsis: Farklı tiplerde insanların gerçek olmayan "yeni bir dünyada"ki hikayeleri.
Bilinmesi gerekenler:  Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev  "The Return"  "The Banishment" "Elena," gibi Avrupa festivallerinde ödüllerle dönmeye alışkın. "Leviafan" filmini de Cannes'a yetiştireceği söyleniyor. Ben The Banishment'in altyaısını çevirmiştim. Return'u de çok severim. O yüzden filme ayrı bir ilgim var diyebilriiz.  


14 Ocak 2014

2014'ün Beklenen Filmleri - I

Öncelikle 2013 listesinde olup bizim hala izleyemediğimiz filmler var.
Bu liste ona ait olacak. Sonraki listeyi de tahminen 2015'de izleyeceğimiz 2104 yayınlı filmler oluşturacak.

Geçen senelerde izlenecekler listesindeki filmler de şu şekildeydi





“Snowpiercer”


Sinopsis: Dünyanın sonu gelmiştir ve bir tren nükleer buzul çağında insanları taşımaktadır.

Bilinmesi gerekenler :   The Host ve Memories of Murder filmlerinin başarılı yönetmeni Bong Joon-ho'dan ingilizce bir bilimkurgu. Başrollerde Chris Evans, Jamie Bell, Tilda Swinton, Song Kang-ho, John Hurt, Octavia Spencer, Allison Pill, Ed Harris ve  Ewen Bremner. Ama film Bong-Joo-ho için izlenir.






“Twelve Years A Slave”

Sinopsis: 1800'lerde kaçırılıp köle olarak atılan bir adamın hikayesi. 

Bilinmesi gerekenler :  “Hunger” ve “Shame” 'in İngiliz yönetmeni Steve McQueen yine kült oyuncusu Michael Fassbender ile işbirliğinde. Brad Pitt ve Beasts Of The Southern Wild'ın yıldızı Dwight Henry ve  Quvenzhané Wallis da filmin kadrosunda. Ayrıca Paul Giammatti de küçük bir rolde.

Yazıyı yayınlayana kadar izlendi ve kesinlikle çok iyi.




The Wolf Of Wall Street

Sinopsis: New Yorklu bir borsacı yolsuzluk ve mafya işleriyle ilgili bir davada kötü adamlarla işbirliği yapmayınca olaylar gelişir. 

Bilinmesi gerekenler : Martin Scorsese ve kült oyuncusu Leonardo DiCaprioThe Sopranos” ve  Boardwalk Empire” ın yazarı olan Terence Winter 'ın Wolf isimli kitabından uyarlama filmin kadrosunda Matthew McConaughey, Jonah Hill, Jon Favreau, Kyle Chandler, “The Artist”'ten tanıdığımız  Jean Dujardin, Margot Robbie var. Sürpriz olarak  Rob Reiner ve Spike Jonze'un küçük sahneleri var. 
 


The Young and Prodigious Spivet

Sinopsis: 12 yaşındaki haritacı Spivet , Smithsonian Institute'ye kabul edilir. Ve ailesiyle tüm ülkeyi baştan sona giderek oraya varmaya çalışır. 

Bilinmesi gerekenler:   Jean-Pierre Jeunet Amerikayı son ziyaret ettiğinde  "Alien: Resurrection," ile hiç de iyi yorumlar almamıştı. Ama şimdi  Reif Larsen'in kült romanı "The Selected Works Of T.S. Spivet," ile tekrar dönüyor. Başrollerde Kyle Catlett,  Helena Bonham-Carter, Callum Keith Rennie, Kathy Bates ve Judy Davis var. Filmin sürprizi 3d olması. 



"Grand Budapest Hotel"

Sinopsis:1910'ların Budapeştesinde Mr. Gustave'ın otelde başından geçen komik olaylar. 


Bilinmesi gerekenler:  Wes Anderson 3 filmle geldiği 10 yıldan sonra Moonrise Kingdom'ın başarısıyla ikinci ılda ikinci filmle çıkıyor karşımıza. Billy Wilder'ın Grand Oteli'ne benzer bir şey olacak deniyor ve kadro yine fantastik. Ralph Fiennes , Saoirse Ronan,Jude Law, F. Murray Abraham ve Mathieu Amalric ile kült oyuncuları  Bill Murray, Owen Wilson, Jason Schwartzman, Edward Norton, Adrien Brody, Willem Dafoe, Harvey Keitel, Tilda Swinton ve Jeff Goldblum yer alıyor. 
   


"The Congress" 
Sinopsis : Stanislaw Lem'in "Gelecekbilim Kongresi" adlı kitabından uyarlanan filmde popüleritesi azalmış bir aktrisin "görünütlerini" oğlunun bakımı için  bir film stüdyosuna satıp   bunun tekrar tekrar kullanılmasıyla popüleritesinin düşüşü anlatıylıyor.


Bilinmesi gerekenler: Animasyon başlayıp 35 mm devam edecek olan filmin başrolunde Robin Wright oynuyor. Waltz with Beshir'le takdir toplayan yönetmenin çıkaracağı iş merak ediliyor. 
 Filmi 2011de beklenen filmler arasında yazmışım. Hala bekliyoruz. 



“Her”
Sinopsis: Yakın bir gelecekte bir yazar her ihtiyacı karşılayan bir robot alır ama onla romantik bir yakınlaşma yaşayacağını bilmemektedir. Bilinmesi gerekenler: Yönetmen Spike Jonze başrollerde Joaquin Phoenix  ve güzeller listesinde Amy Adams, Rooney Mara, Samantha Morton ve  Olivia Wilde. Jonze muhteşem kısası I'm Here dan ilham alarak devam ediyor. Onun için mi kızlar için mi izlenir ?


"Inside Llewyn Davis"
Sinopsis: Bob Dylan ve Joan Baze dönemleri Grinwich Kasabası ve Llewyn Davis'in hikayesi.

What You Need To Know:  John Goodman, F. Murray Abraham,Justin Timberlake ve Carey Mulligan  oynuyor. Coen Kardeşler yönetiyor. 




“The Nymphomaniac”
Sinopsis:  Lars von Trier 'den bir porno filmi. 

What You Need To Know:   Tabiki filmin içine yedirilmiş yumuşak bir pornodan bahsediliyor ama görmeden inanmak zor. Charlotte Gainsbourg, Stellan Skarsgård, Shia LaBeouf, Christian Slater, Connie Nielsen,Willem Dafoe, Udo Kier ve Uma Thurman, oyuncuları. Gösterimi tarihi belli değil. 




Sonraki liste asıl liste olacak. 
Bu geçen senekilerden kalanlar. 
Bekleyin  =)


08 Ocak 2014

2013'ün En İyi Filmleri

     Öncelikle gıcık olduğum şey şu : Yurtdışı sitelerinde bir çok liste yayınlandı "2013'ün En İyi Filmleri" diye. Ama bu filmlerin çoğu vizyona girmediği gibi internete de düşmedi. Yani görme şansımız olmadı. 

     Zaten bu kişisel bir blog. O nedenle liste 2013'de yayınlanan filmlerden değil, benim 2013'te izlediğim filmlerden oluşmakta. Aşağıdaki afişten 2 tane görebildik mesela. 





1- Jagten - The Hunt (Danimarka)
Bence senenin en iyisiydi. Anlatımı olsun, oyunculuklar olsun, insanı gerebilen gerçekçi, zamansız ve coğrafyasız filmlerden biri. Kesin izlenmeli.

2 - The Great Beauty  (İtalya)
Beni en çok şaşırtan film olabilir. Zep'in hayatıyla çelişen sivri dili durmadıkça alınan keyif artıyor. 

3 - Frances Ha  (Amerika)
Frances hepimizin varolan bir arkadaşının izdüşümü. Tanıyoruz kendisini. O yüzden iyi anlatılınca da seviyoruz.

 4 - Le Passe   (İran-Fransa)
Bence geçmişi ince ince işleyip akılda sorular bırakmadan sindirerek cevaplar veren bir film olması bile yeterli.



5 - Before Midnight   (Amerika)
Serinin devamı olup ısrarla eline yüzüne bulaştırmaması bile yeterli. Ama ayrıca güzel. Her ne kadar yunan produktör oyununa gelsek de güzel. 

6 - blue is the warmest colour   (Fransa)
Valla listeye baskılarla girdiğini belirteyim. İyi ama en iyi mi hala sindirip algılamaya çalışıyorum.

7 - The Broken Circle Breakdown    (Belçika)
21 Gram benzetmesi haksız değil. Ama daha sade daha gerçekçilik dozu iyi ve güzel film. Drama sevenlere birebir.

8 - Searching For Sugar Man   (Güney Afrika-Amerika)
Filmin hangi yıl yayınlandığı değil benim ne zaman izlediğimse mesele bu film kesinlikle ilk 10'u sonuna kadar hakediyor. Hikayenin orjinalliği olsun belgesel sıkıcılığından tamamen uzak duruşu olsun mükemmeldi. Mutlak izlenmeli.

9 - Gravity   (Amerika)
Bence teknik (uzay bilimi ve fiziğe) girmeden düşünürsek yaratılan atmosferi bile inanılmaz başarılı. Ben sadece sahip ölmüş köpek bakışlarına sahip Sandra Bullock'u sevemedim. Ama gerçekten tek başına oynayıp filmi götürebilmesine de lafım yok.

10 - This is The End   (Amerika)
Ben çok eğlendim bunu izlerken. Başka bir sebep gerekmiyor.

10 - No  (Şili)
Onbirinci sırada olduğu kesin.  Bizim gibi stilize reklamları seven ama derinlerde bir yerde (sözsel geçmekle kalsa da) sosyalist olan adamlar için biçilmiş kaftan. Zira Pinochet'yi devirecek sosyalistlerin reklam kampanyasının hazırlanışını anlatan film bence gerekli seviyede. Ne eksik ne fazla.
 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Bundan sonrası tamamen kişisel zevklerle beğendiğim filmler. Sırası ve ayrıcalığı yoktur   :)

Only Lovers Left Alive
Filmi izleyip sonlardaki Yasmine Hamdan şarkısına vurulmamak ve filmin genelindeki alaycı tavrı sevmemek çok zor. Üstüne filmden çıkıp Ürdün'e uçup nispeten arap kafası yaşayınca insan üzerindeki etkisi daha fazla oluyor.


Like Someone in Love   - Abbas Kiarostami    
Dsmartta izlemek ilginçti. Onun olduğunu bile bilmeden izledim. Çok beğenilmemiş ama ben çok sıcak buldum.


Oblivion
Valla utanıyom yazarken ama bilimkurgu seven biri olarak bir tane eklemem lazımdı. En eli yüzü düzgün olan bu.


The Imposter
Bir belgesel daha. Manyak bir adam-çocuğun hikayesi. Dünya garip yer vesselam. 


The World's End
  This is End ile akrabalar demiştim. Bu bir tık az güldürdü. O yüzden yedekler listesinde.

Bence yılın en beklenmedik filmiydi. Tamam zombi filmlerini seviyorum ama bu bayağa eğlenceli ve farklıydı bence.

  Ayrıca listede olup izlenecekler var tabi. Ama onlar 2014 listesine dahil olacaklar haliyle.
  • 12 Years A Slave
  • Her
  • Wolf of Wall Street
    Inside Llewyn Davis


03 Ocak 2014

blue is the warmest colour



Senenin en iyileri listesinde hep var. Hakediyor mu diye düşünüyorum. Bir yanım Adele olduğundan anlayamıyorum diyor bir tarafım ise Emma olduğundan dibine kadar hak veriyorum.

Dibine kadar bir aşk filmi. Uzun, zamanla dinamikleri değişen, kışkırtıcı bir film. Aklıma gelen soru şu ama: lezbiyen bir aşk hikayesi olmasaydı bu kadar konuşur muyduk? Peki bu kadar cesur aşk sahneleri olmasa? 

Film bence oldukça sakin ve güzel işliyor. Adele'in gelişimi kendini ve isteklerini keşfedişi, buna rağmen standart orta düzey hayatını, çekingelerini, anaç dağınık tavırlarını o kadar gerçekçi izliyoruz ki sanki Dardenne Biraderlerler Rosettası gibi. Ama bir yandan da Catherine Breillat'nın filmlerindeki kızlar var. Yani cinsellik ve aşk oldukça gerçek ve olağan şekilde işlenmiş.



Fimle ilgili pek çok yazı var, bambaşka yerlerine değinilen. 
-Emmanın saçlar sarardı ve değişti herşey, 
-Adale sümüğü, yara kabuğu, imkansız yemem dediği istiridye dahil her boku yiyen bir kız,
-Emma elit ailenin sanatço ırta üstü gelirli kızı, Adale geçim derdindeki orta sınıf kültür sanat derdi olmayan ailenin kızı, 
-Ulan bambaşka dünyaların insanları bunlar tamam. Adale hayatta bir şey kovalamadan standart takılan bir kız o da tamam. Hatta yalnız hissedince aldattı o da tamam. Ama arkadaş bu Emma çok mu dürüst. Son sergideki resimlerden anlıyoruz ki Lise ile birlikteliği net bir şekilde Adele'in yediği boklardan önce başlamış ve kendini aklayacak ince manevralarla işin içinden sıyrılmış. 

Adele gariban tabi. Bunu anladı mı o ile belli değil? 

Kimse katılmayacak biliyorum ama bence Adele ie Frances Ha uzak akraba olaiblirler. Dağınık tutunulamayan bir hayat hayalkırıklıkları vs.  Benziyorlar yeminlen. 

9/10

02 Ocak 2014

The Great Beauty

Seyahat etmek yararlıdır, hayal gücünü geliştirir.
Geriye kalan her şey hüsran ve angaryadır.
Yolculuğumuz tümüyle hayalîdir. Gücünü buradan almaktadır.
Yaşamdan ölüme yol alır.
İnsanlar, hayvanlar, şehirler, olaylar birer hayal ürünüdür.
Bu bir romandır, yalnızca kurgusal bir hikâyedir.
Littré öyle söylüyor ve o hiç yanılmaz. Ayrıca o kadarını herkes yapabilir.
Siz sadece gözlerinizi kapayın. O, yaşamın diğer tarafındadır.
Louis-Ferdinand Céline
“Gecenin Sonuna Yolculuk”
 

Bence yılın en iyilerinden. Zaten yıl sonu listesinde yer alacağı kesin. 


kesinlkle bu senenin en iyilerinden. nedense biraz türkiyeye uyarlayarak hissettim filmi. mesela aslında hiç bir olayı olmayan GüneriCivaoğlunun sürekli partilerde dolaşması ve yaşantısı. Sadece JEP'in sivri dili buralarda rastlanılmayacak düzeyde sert. Ve zaten filmi biraz da bu sert, alaycı ve eleştiren dil güzelleşiriyor.

Burjuvanın göbeğindeki bir adamın ince bir kırılmayla  nasıl da içinde tuttuğu dalga geçme potansiyelini dışar vurduğunu izliyoruz. Dalga geçme diyorum zira kesinlikle öfkeli değil JEP. Gayet sakin ve rahat. Bu adamı etkiliyor zaten. Soğukanlı ve zeki. 

bence dikkat ederek izlenildiğinde değeri artacak bir film. Üstelik eğlenceli de. Hatta yılın en iyilerinden.

9/10

  © Blogger template 'Isolation' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP